Mutlu ol, Mutlu olduğun işi yap, Mutlu olduğun bir sen ol!
Mutluyum, mutlusun , mutluyuz...
Yazıma Tolstoy’un sözleriyle başlamak istiyorum;
“Mutluluğu ve gerçeği arayın, gerisi size verilecektir. Oysa insanoğlu gerisini arıyor, dolayısıyla bulamıyor…”
Hepimiz gerçekten işimize ne kadar severek mutlu bir şekilde gidiyoruz?
Peki mutlu olmak , mutlu olduğumuz işi yapmak mümkün mü?
Elbette hepimiz geçinmek ve para kazanmak için çalışmak zorundayız. Sevmesek bile şartlarını koşullarını istediğimiz gibi olmadığını düşünsek bile çalışmalıyız..
Peki yaptığımız işe bakış açımızı değiştirerek işimizi daha çalışılabilir kendimizi daha mutlu hale getirebiliriz desem ?
Tolstoy’un da dediği gibi, mutluluğu arayıp gerçeğe odaklanmadığımız, hep gerisini düşündüğümüz, endişelendiğimiz için yaşam kaygısında boğulup, kendimizi unuttuğumuz, sadece fatura, kira, para kazanmak amacıyla çalıştığımız için bir türlü “MUTLU” olamıyor onu bulamıyoruz.
Oysa ki aslında çok kolay, sevgili Cem Yılmaz’ın dediği gibi MUTLULUK İÇİMİZDE demeyeceğim elbet :) bununla birlikte ulaşılabilir olduğunu söyleyeceğim :)
Bir şeyi ulaşılabilir görürseniz, ulaşabilirsiniz aslında kural bu kadar basit :)
Mutluluğu ulaşılabilir görürseniz , hedefinizi, olmak istediğiniz konumu , amacınız hedefiniz her ne ise , ulaşabildiğinizi göreceksiniz . Konfor alanınızın dışına çıkıp, yaptığınız işin ( fatura, para kazanmak, kira ödemek, evi geçindirmek gibi) amacınızın dışında kendinize ne faydası olduğunu sorguladığınızda , eğer sizin değerlerinizle örtüşüyor ise işte o zaman o işinize farklı bir açıdan bakmanızı alışık olduğunuz konfor alanınızın dışına çıkmanızı sağlayacaktır. Hedefinizi , yaşam amacınızı, tüm kimliklerinizden (anne, baba, kardeş, evlat,çalışan,ev hanımı gibi) kimliklerinizden sıyrılıp sorgulayın. Bu dünyaya gelen “SEN” ne olursa mutlu olur? Haydi bu hafta bunu sorgulayalım be dersiniz?
Unutma Sen mutlu olursan, anne , baba, kardeş, evlat, çalışan v.b kimliklerinde de mutlu olursun :)
Bence denemeye değer :)